Küçük bir şehirde çok sınırlı bir çevrede büyüdüm. Madalyaları dereceleri olan iyi bir sporcu ve ödülleri olan başarılı bir öğrenciydim ama üniversite ortamı ve büyükşehir bambaşka idi. 1990 yılında üniversite okumaya Ankara’ya geldiğimde benim için yeni bir hayat başladı.
Üniversite yılları su gibi aktı ve malum gerçekle karşı karşıya kaldım. İşe bir yerlerden başlamak ama nasıl? Bugün hala dostum olan bir arkadaşım sayesinde TRT’ye asistan olarak girdim. Hayallerimi süsleyen bir kurumda olabilecek en iyi yerde öğrenecektim mesleğimin ayrıntılarını. Fakat işler hiç de hayal ettiğim gibi gitmedi ve ilk büyük hayal kırıklığımı burada yaşadım… Profesyonel bir dünyaya girdiğimi böyle anladım… –İş hayatı ile ilgili size çok şey anlatabilirim ama onun için ayrı bir seri yaptım. Onu okumanızı tavsiye ederim.- Şimdi gelelim yazımızın konusu olan kısma.
25 yılda iletişim farklı noktalarında farklı pozisyonlarda ve her birinde uzmanlaşacak kadar çok iş yaptım. Stratejik kurumlar, gizlilik sözleşmeleri, dev çözüm ortakları vs. vs. Çok büyük marka, kurum, yönetici, duayen isim ve alan uzmanları ile çalıştım. Birlikte işler yaptık. Bazıları ile dost olduk. Her birinden edindiğim altın değerindeki bu birikim beni bu işi yapmaya zorladı.
4 teknoloji görmüş ve kendini sürekli yenileyen biri olarak atölye çalışmaları yapıyorum. Neden?
Doğrusunu isterseniz atölyeyi gençler için yapıyorum. Gençler, sizlerin gözlerindeki o güzel ışığa çok inanıyorum. Benim deneyimlerimin sizlere küçük de olsa bir ışık tutmasını çok isterim.
Ben “değişik kafalar” atölyelerinde 25 yılın özetini aktarıyorum. Hem de içine gençlerin kendi kariyer çizgilerini, hayallerini, hedeflerini katarak. O nedenle de atölyeleri dar gruplardan oluşturdum. Kimsenin arada kaynamasına izin yok… Atölyeye gelen herkes çok özel ve çok önemli. Çünkü onlar bile isteye tüm zorlukları göze alarak iletişimi seçmiş olanlar. Fazla söze gerek yok. En iyisi gelin kendiniz görün…
Sibel Çelik Sözer